tag:blogger.com,1999:blog-8540876.post6346052213157664760..comments2024-01-17T00:22:00.802+03:00Comments on Deniz Yuret's Homepage: Evrenin israfkarlığıDeniz Yurethttp://www.blogger.com/profile/00578023665603100985noreply@blogger.comBlogger1125tag:blogger.com,1999:blog-8540876.post-44502090959131218142013-02-18T23:40:34.120+02:002013-02-18T23:40:34.120+02:00Tayvan'daki Sinica Enstitü'sünden biyolog ...Tayvan'daki Sinica Enstitü'sünden biyolog T.S. Hsu'nun bir yazısını okuyordum, bir deri hücresinin dna'sı ile tüm bir insan vücudunun oluşturulabileceği ile ilgili. Aklıma sizin yazınız geldi, sanırım bazı ayrıntıları atlamışsınız.<br /><br />Muhtemelen sizin de bildiğiniz bazı temel bilgileri tekrarlamak önemli. Çok hücreli organizmalarda, her hücre veya hücre grubu özel amaçlar için evrilmiş ve buna göre işlevselleşmişlerdir. Ancak ilk kolonilerden çok hücrelilere doğru geçişte atlanılmaması gereken nokta, rastgele hücrelerin birleşip bir organizmayı oluşturması gibi bir mucizeden ziyade, tek bir hücrenin zar bölünmesini gerçekleştirmeden, kendi içinde replikasyonunu tamamlaması işlemi. Yani var olan hücre gruplarının her biri, aslında tek bir ata hücrenin kendi için yarı-bölünmesiyle oluşuyor (Dikkat! Çok hücreliye geçişte bu durum geçerli, çekirdeksiz hücrelerin organel oluşumu gibi meselelerde hücreler birleşebiliyorlar.)<br /><br />DNA içerisinde milyonlarca nükleotit mevcut, bu nükleotitlerin aktif olanları kabaca daha şişkin (ingilizceden gelen bir terimle: puff), resesif olanları ise daha basık. Bu şişiklik-basıklık hücre bölünmesi ve hücre içi reaksiyonlardaki işlemler için informasyon sağlıyor. Sizin de farkettiğiniz üzre, insan gibi sayısız hücreye sahip organizmalarda bir hücre (örneğin bir karaciğer hücresi), bu milyonlarca nükletidin içerisinden çok ufak bir kısmının informasyonunu kullanır. Bunun temel sebebi, az önceki paragrafta bahsettiğim gibi, o hücre grubunun aslında tek bir ata hücreden meydana gelmesi. Örneğin tek hücreli bir bakteride nükleotitlerin kullanım oranı çok daha fazladır, zira organizmanın tüm işlevleri tek bir hücre dna'sı tarafından karşılanmak zorundadır. Ancak çok hücrelilerdeki iş bölümü, bir hücrenin tüm genleri kullanmasını gereksiz kılmaktadır. Can alıcı nokta şu; tüm vücudumuzu tekrar tekrar replike edebilecek genlerimiz, her bir hücremizde bulunuyor. Her birinde! İnanılmaz değil mi? Gelişen bilgisayar teknolojisi ile, gün gelecek 1/10^100 ihtimalli DNA sarmallarını oluşturabileceğiz, bunu hayal etmek bile evrene bakışımızı değiştirebilir.<br /><br />Burada bir israftan bahsetmek havada kalıyor, zira bilimin asıl sorması gereken soru "neden" değil, "nasıl" sorusu (sizin bir yazınızda etraflıca değindiğiniz üzre). Bu şu anda israf gibi gözükebilir, tıpkı bundan 2 milyar yıl önce mutasyon sonucu porfirini sindiremeyen ilkel hücrelerin ortaya çıkışı gibi. Ancak o hücreler kloroplastın evrimine giden yolu açtılar, atmosferdeki oksijenin 10 kat artmasını, bizim gelişmiş sinir sistemimizin oluşmasını sağladılar. Yarını kim bilebilir? Pisagornoreply@blogger.com