Teknolojinin ilerlediği ve buna uyum sağlayamayan kurum ve kültürlerin
değiştiği aşikar, fakat benim sorum insanların benlik ve
motivasyonlarının gerçekten değişip değişmediği üzerine.
Yeni popülerleşen evrimsel psikoloji (Pinker vs.) değişenden çok
değişmeyen olduğunu iddia ediyor gibi: temel istekler ve bunların
şekillendirdiği hiyerarşik toplum yapısı taş devrini bırakalım belki
maymunlardan beri değişmedi. İki örnek vereceğim:
Sürü avlandığında avın en lezzetli kısmını alpha male yer, geri
kalanlar hiyerarşik sıralarına göre kalanları paylaşırlar.
Teknolojinin ilerlemesiyle yiyeceğin üretimi ucuzladı, dolayısıyla
belki yeme isteği toplumu şekillendirici yapısını kaybetti diye
düşünebiliriz (unlike sex :). Ama insanlar hiyerarşik yapılarını
korumak ve farklı statüdekilerin birlikte yemek yememeleri için bu
sefer lüks lokantalar, pahalı şaraplar vs icat etmediler mi?
İkinci örnek Paul Graham'ın "Hackers and Painters" kitabından.
Amerikan liselerindeki nerd'lerin (inek?) gördükleri işkenceyi
incelerken vardığı sonuç, kesin bir amaca sahip olmayan ve dolayısıyla
o amaç etrafında kendini organize edemeyen insan toplumlarının yine
de sırf hiyerarşi güdülerinin etkisiyle birbirlerini didiklemeye dayalı
anlamsız yapılar kurdukları yönünde. Bu olaya lise öğrencilerinin
yanı sıra verdiği diğer örnekler ise hapishane mahkumları, ve yüksek
sosyete hanımları.
Bana öyle geliyor ki aynı tiyatroyu oynuyoruz. Sadece sahne
değişiyor. Teknolojinin değişmesiyle bireylerin yaşam deneyimleri
derinden değişiyor mu emin degilim.
Related link
October 09, 2006
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment