January 15, 2007

İmkansızı başarmak

"İmkansızı başarmak" üzere yola çıkan mühendislerin kahramanlık
öykülerini okumayı severim. Richard Rhodes'un "The Making of the
Atomic Bomb", ya da Ben Rich'in "Skunk Works" kitapları bu açıdan
etkileyicidir. Malesef böyle öyküler genelde savaş sırasında ve
büyük devlet projeleri desteğinde ortaya çıkıyor, ama bunu başka
bir mesajda ele alırız. Amacım, her yeni fikrin "acaba dışarıda
böyle bir uygulama var mı" şüpheciliğinden geçirildiği, en büyük
firmaların bile argeye ciddi olarak girmekten korktuğu bu ülkede,
neyin imkanlı neyin imkansız olduğunu ve yeni fikirleri "başkası
yapmış mı"'nın ötesinde nasıl değerlendirebileceğimizi tartışmaya
açmak. Bakarsınız bir gün bir konuda liderliği ele geçiririz, ve
"başkası ne yapmış" diye kopya çekme imkanımız kalmaz ve geçmişe
değil geleceğe bakmak zorunda kalıveririz :)

Bu sefer George Dyson'un "Project Orion" kahramanlık öyküsünü
okurken, projedeki mühendislerin düşünce yapısıyla ilgili ilginç
bir paragraf dikkatimi çekti. Önce Borges'in "Evrensel Kütüphane"
fikrini açmalıyım. Değişik yazarların değişik şekillerde formüle
ettiği bu hayali kütüphane, tüm olası kitapların, tüm olası
teknolojilerin, tüm olası organizmaların raflarından birinde yer
aldığı bir olasılıklar evrenidir.

Dyson proje lideri Ted Taylor hakkında şöyle diyor (parantezler
benim): "Kitaplardan, genotiplerden, ya da teknolojilerden oluşan
bir evrensel kütüphane, çok boyutlu bir uzayda gittikçe genişleyen
bir olasılıklar bulutu gibidir. Doğa kanunları en dış sınırları
oluşturur (hiyerarşi #4). Bu olasılıklar atmosferinin ortasında
yoğunlaşmış daha küçük bir bulut halihazırda elimizde olan
parçalardan üretebileceğimiz organizma ve teknolojileri temsil
eder (hiyerarşi #2). Son olarak merkezdeki küçük bir çekirdek şu
anda var olan kitapları, organizmaları ve teknolojileri temsil
eder (hiyerarşi #1). Ted, Orion'u çekirdekten dışarı doğru küçük
adımlarla değil diğer yönde geliştirmek istiyordu: doğa
kanunlarıyla başlanacak; önce imkanlılık, daha sonra pratiklik
sınırları çizilecek; son olarak bulunan noktalardan geriye, şu an
elimizde olan teknolojilere doğru bir yol çizilecekti. Ancak böyle
küçük adımlarla değil dev hamlelerle ilerlemek mümkün olabilirdi."

Bir gün sınırlarımıza doğa kanunlarından başlayarak karar
verebilmek dilegiyle!

Full post... Related link

January 07, 2007

Human computation

CMU'dan genç bir asistant prof, bilgisayarların zorlandığı bir
takım problemleri (görüntü tanıma, kelimeleri anlama gibi) insan
beyinlerine çözdürme fikrini anlatıyor aşağıdaki videoda:

http://video.google.com/videoplay?docid=-8246463980976635143&q=techtalks

Aslinda bu yeni bir fikir değil. MIT'den iki arkadaşım Push Singh,
ve Tim Chklovski web üzerinden gönüllü insanların bilgilerinden
yararlanmak için benzer projeler başlatmışlardı:

http://openmind.org/
http://learner.isi.edu/

Beğenir daha isterseniz Google seminerlerinden en iyilerini Peter
Norvig seçip bir top 20 listesi hazırlamış:

http://googleresearch.blogspot.com/2006/12/google-research-picks-for-videos-of.html
Full post... Related link