October 28, 2006

Tarih ve aitlik

İnsanın hayatına anlam kazandırmak için tarihsel aitliğin tek yol
olduğunu sanmıyorum. Varoluşçu felsefeler, türlü dinler,
psikoterapistler de bu amaca hizmet ediyorlar. Bazısı hayatının
anlamını hedonist zevklerde buluyor, bazısı ailede, bazısı yarattığı
eserlerde, bazısı ömür boyu üzerinde uğraşıp çözemediği sorularda.

Yine de insanların sosyal yaratıklar olarak bir ait olma ihtiyacı
içinde oldukları doğru. Ama ait olunan grupların özelliği tarih
boyunca değişiyor, şu anda da hızlı bir değişim içerisinde. Web 2.0
ve ortaya çıkan on-line gruplar bunun bir örneği. Ben amatör
sihirbazlar, evde teleskop yapanlar, ve beynin nasıl çalıştığını merak
edenler gruplarına aitim mesela. Bundan 50 yıl önce böyle bir sosyal
gruplaşma yoktu. Bundan 500 yıl önce milliyetçilik diye bir kavram
olmadığı gibi.

Diyebiliriz ki şu an yüzyüze olduğumuz problemleri çözebilme açısından
bize benzer gruplara bakmamız doğal olan. Bu açıdan bakınca
hayatımın, problemlerimin 100 yıl önce yaşamış dedemin babasından
ziyade şu an Meksika ya da Yunanistan'da yaşayan herhangi bir aileye
daha çok benzediğini düşünüyorum.

Belki de tarihin önemi şu an yaşadığımız hayat üzerindeki etkisinden
geliyor diyebiliriz. Geçmişte yaşamış insanların günümüzdeki
hayatımız üzerinde değişen miktarlarda etkileri var. Bu açıdan
bakınca bambaşka bir resim çıkıyor ortaya:

Örneğin tipik bir günümde çalar saat ile uyanıyorum (John Harrison),
ışıkları açıp (Edison), kahvaltıda süt içiyorum (Pasteur), arabama
atlayıp (Henry Ford), üniversitede (Plato) ders vermeye gidiyorum.
Bilgisayarımı açıp (Von Neumann), ınternet'e giriyorum (Berners-Lee),
ariteknokent grubuna (Memduh) mesaj yazıyorum. Gün içindeki
aktivitelerinizi kaynaklarını düşünerek gözden geçirirseniz dünya
coğrafyasını ve tarihini bir uçtan diğerine kapsayan yaratıcı bir
insan topluluğuna olan borcumuz ortaya çıkıyor. İşin ilginç tarafı
bize okutulan tarih derslerinde yukarıdaki isimlerin hemen hiç birine
yer verilmemesi. Daha çok dünya üzerindeki birkaç güçlü ailenin
birbiriyle itişip kakışmasının hikayesi ana konu. Nüfusumuzun çoğu
ileride padişahlık mesleğini seçmeyeceğine göre bana garip geliyor bu
konu seçimi. Siz ne dersiniz?

Related link

No comments: